Çarşı ve mahalle bekçileri, 772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca, Emniyet Teşkilatı mensuplarına uygulanan disiplin hükümlerine tabidir. Bu kapsamda, bekçiler de 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Kanunu hükümlerine tabi tutulmaktadır. Söz konusu Kanun’un Genel Hükümler bölümünde, disiplin fiillerinin kasıt veya taksir sonucu oluşabileceği, aynı fiil nedeniyle birden fazla disiplin cezası verilemeyeceği ve cezalardan ağır olanın uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Ayrıca, başka mevzuatta cezaya bağlanmış fiillerin, 7068 sayılı Kanun kapsamında disiplin cezası uygulanmasına engel teşkil etmediği hükme bağlanmıştır. Bu çerçevede, bekçi hakkında adli bir süreç devam etse dahi, 7068 sayılı Kanun kapsamında disiplin soruşturması ayrı bir şekilde yürütülebilir. Disiplin amirleri ise, ceza takdirinde adil, ölçülü davranmak ve kararlarını gerekçeleriyle birlikte açıklamak yükümlülüğündedir.
İçerikler
ToggleÇARŞI VE MAHALLE BEKÇİSİ DİSİPLİN SUÇLARI VE CEZALARI
7068 sayılı Kanun kapsamında, polis, jandarma, sahil güvenlik personeli ve çarşı ile mahalle bekçilerine uygulanabilecek disiplin cezaları, disiplin sisteminin temelini oluşturmakta ve her bir fiilin niteliğine göre belirlenmektedir. Bu düzenleme, hem personelin görevlerini etkin ve disiplinli bir şekilde yerine getirmesini sağlamak hem de örgütsel düzeni korumak amacını taşımaktadır.
Uyarma cezası, personelin görevini yerine getirirken dikkat etmesi gereken hususları yazılı olarak bildirmeyi içerir. Bu ceza, genellikle küçük ihmaller veya görev sırasında ortaya çıkan basit aksaklıklar için uygulanır. Örneğin, silah, araç-gereç veya üniformanın temiz tutulmaması, mesaiye geç kalma, nezaket kurallarına aykırı davranışlar ve görev talimatlarının ihmali uyarma cezası kapsamına girebilir. Uyarma, aynı zamanda personelin gelecekteki davranışlarını düzeltmeye yönelik önleyici bir tedbir niteliği taşır ve disiplin siciline işlenir.
ÇARŞI VE MAHALLE BEKÇİSİ KINAMA CEZASI
Personelin görevinde kusurlu olduğunu yazılı olarak bildirme anlamına gelir. Bu ceza, daha ciddi fakat henüz ağır disiplin ihlali sayılmayan durumlarda uygulanır. Mevzuatta açıkça yasaklanmış fiillerde bulunmak, usulsüz şikâyette bulunmak, mesai arkadaşlarına saygısız davranmak veya görevle ilgili talimatlara uymamak kınama cezasına örnek teşkil eder. Kınama, personelin mesleki sorumluluk bilincini güçlendirmek ve hataların tekrarlanmamasını sağlamak amacıyla disiplin siciline işlenir.
ÇARŞI VE MAHALLE BEKÇİSİ AYLIKTAN KESME CEZASI
Fiilin ağırlığına göre personelin brüt maaşından, zam ve tazminatlar hariç olmak üzere 1 ila 15 gün arasında kesinti yapılmasını öngörür. Bu ceza, görev sorumluluklarının yerine getirilmemesi veya resmi kaynakların kötüye kullanılması gibi durumlarda uygulanır. Örneğin, göreve eksik teçhizatla çıkmak, mazeretsiz bir gün işe gelmemek veya resmi araçları kişisel amaçlarla kullanmak aylıktan kesme cezası gerektirebilir. Bu ceza, hem ekonomik bir yaptırım hem de disiplin açısından caydırıcı bir araç olarak işlev görür.
ÇARŞI VE MAHALLE BEKÇİSİ KISA SÜRELİ DURDURMA CEZASI
Personelin kademesinde ilerlemesinin belirli bir süre için durdurulmasını ifade eder ve genellikle 4, 6 veya 10 ay arasında uygulanır. Bu ceza, daha ciddi disiplin ihlalleri için söz konusudur. Örnek olarak, amirlere görevle ilgili yalan söylemek, üç günden fazla mazeretsiz devamsızlık yapmak, astlara baskı uygulamak veya görev talimatlarına uymamak gibi fiiller kısa süreli durdurma cezası ile sonuçlanabilir. Bu tür cezalar, hem personelin sorumluluklarını yeniden değerlendirmesini hem de disiplin anlayışının pekişmesini sağlamayı amaçlar.
ÇARŞI VE MAHALLE BEKÇİSİ UZUN SÜRELİ DURDURMA CEZASI
Kademede ilerlemenin 12, 16, 20 veya 24 ay süreyle durdurulmasını içerir. Bu ceza, ciddi ihlallerde veya görev icrasının aksamasına yol açan durumlarda uygulanır. Mal bildiriminde bulunmamak, görev yerini izinsiz terk etmek, görev sırasında uyuyakalmak veya görev talimatlarını sistematik olarak yerine getirmemek uzun süreli durdurma cezasını gerektirebilir. Bu ceza, personelin mesleki sorumluluklarını yerine getirmesini teşvik etmek ve örgüt içi düzeni korumak için önemli bir yaptırım mekanizmasıdır.
ÇARŞI VE MAHALLE BEKÇİSİ MESLEKTEN ÇIKARMA CEZASI
Bekçinin bir daha emniyet, jandarma veya sahil güvenlik teşkilatında çalıştırılmaması anlamına gelir ve en ağır disiplin cezası olarak değerlendirilir. Bu ceza, görevle ilgili belgeleri yetkisiz kişilere vermek, gizli bilgileri sızdırmak, uyuşturucu kullanmak, fuhşa aracılık etmek veya Devlet malını satmak gibi ciddi ihlallerde uygulanır. Meslekten çıkarma, sadece bireysel hataları değil, aynı zamanda örgütsel güvenliği tehdit eden durumları da kapsar.
ÇARŞI VE MAHALLE BEKÇİSİ DEVLET MEMURUNDAN ÇIKARMA CEZASI
Bekçinin bir daha kamu görevlisi olarak istihdam edilmemesi anlamına gelir ve Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre uygulanır. Bu ceza, ülke bütünlüğüne karşı faaliyetlerde bulunmak, işkence yapmak veya ağır suçlar işlemek gibi son derece ciddi ihlallerde söz konusu olur. Bu yaptırım, hem kamu görevinin güvenliğini hem de vatandaşların hak ve özgürlüklerini korumayı amaçlar.
7068 sayılı Kanun, her disiplin cezasının hangi fiiller için uygulanacağını ayrıntılı şekilde belirlemiştir. Uyarma cezası genellikle basit eksiklikler ve hafif görev ihlallerini; kınama cezası mevzuat ihlalleri ve meslektaşlara saygısız davranışları kapsar. Cezanın belirlenmesinde personelin geçmiş disiplin sicili, gösterdiği pişmanlık ve benzeri unsurlar dikkate alınır. Ayrıca, disiplin puanlarına göre son bir veya beş yıl içinde tekrarlanan ihlaller, daha ağır cezaların, hatta meslekten çıkarma cezasının uygulanmasını gerektirebilir. Bu sistem, disiplin uygulamalarında adalet ve ölçülülüğün sağlanmasını temin ederken, personelin görev bilincini sürekli olarak güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
BEKÇİ DİSİPLİN CEZASI İPTAL DAVASI VE YÜRÜTMENİN DURDURULMASI
Disiplin cezaları, 7068 sayılı Kanun uyarınca kesinleştikten sonra uygulanmakta olup, bu cezaların hukuka uygunluğunun değerlendirilmesi idari yargının denetimine tabidir. Ancak personel, kendisine verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olduğunu düşündüğünde, idari yargıda iptal davası açma hakkına sahiptir. 7068 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca, kesinleşmiş disiplin cezalarına karşı idare mahkemelerine başvurulabilir ve dava açma süresi, cezanın personele tebliğ edilmesi ile başlar. Sahil güvenlik personeli için ise dava süresi, cezanın geminin üsse ulaşmasıyla işlemeye başlar. Bu davalarda, disiplin kararının yetki, şekil, sebep veya amaç unsurlarından birinde hukuka aykırılık iddiası ileri sürülür.
İptal davalarında mahkemeden, disiplin cezasının uygulanmasının durdurulması yani yürütmenin durdurulması talep edilebilir. Yürütmenin durdurulması kararı, idari yargıda tedbir niteliğinde olup, dava sonuçlanıncaya kadar cezanın uygulanmasını askıya alır ve cezayla bağlantılı hak kayıplarının önüne geçilmesini sağlar. Bu tedbir, özellikle disiplin cezasının uygulanmasının personele telafisi güç veya imkânsız zararlar doğuracağı hallerde önem taşır.
Yürütmenin durdurulması talebinde bulunabilmek için, davacının işlemin uygulanması halinde ortaya çıkacak zararların telafisinin güç veya imkânsız olduğunu ve disiplin kararının açıkça hukuka aykırı olduğunu gerekçeleriyle ortaya koyması gerekir. Mahkeme, başvurulan idari işlemin niteliğine göre idareden savunma isteyebilir ve gerektiğinde davacıdan teminat veya güvence gösterebilmesini talep edebilir. Bu koşullar sağlandığında, mahkeme, işlem henüz yürürlüğe girmeden önce yürütmenin durdurulmasına karar verebilir. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesi de bu yetkiyi düzenlemekte olup, tedbir niteliğindeki yürütmenin durdurulması kararı, idarenin disiplin cezasını uygulamadan önce dava konusu işlemin hukuka uygunluğunun değerlendirilmesini sağlar.
Sonuç olarak, bekçiler açısından disiplin cezalarına karşı açılacak iptal davaları, hem hukuka aykırılığın giderilmesi hem de cezayla bağlantılı hak kayıplarının önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Yürütmenin durdurulması talebi, davacının haklarının korunmasını sağlayan ve disiplin sürecinin adil şekilde denetlenmesine olanak tanıyan etkili bir hukuki mekanizmadır.
BEKÇİ DİSİPLİN CEZASI YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARI ŞARTLARI
Yürütmenin durdurulması kararı, idari yargıda disiplin cezalarına karşı açılan iptal davalarında tedbir niteliğinde uygulanmakta olup, cezanın dava sonuçlanana kadar icrasını askıya alarak personelin haklarının korunmasını amaçlar. Bu kararın verilebilmesi için belirli şartların sağlanması gerekir.
İlk olarak, yürütmenin durdurulması talebinin iptal davası ile birlikte ileri sürülmesi zorunludur. Mahkeme, davacının talebi olmadan kendiliğinden tedbir kararı veremez; dolayısıyla talebin açıkça ve dava dilekçesinde belirtilmiş olması gerekir. Bu, sürecin idari yargı çerçevesinde düzenli ve adil bir şekilde yürütülmesini temin eden temel bir şarttır.
İkinci olarak, disiplin cezasının uygulanması hâlinde ortaya çıkacak zararların telafisinin güç veya imkânsız olması gerekir. Bu koşul, yürütmenin durdurulması kararının esas amacını oluşturur; örneğin, maaş kesintisi veya görevden men gibi disiplin cezalarının yol açacağı kalıcı mağduriyetler, telafisi güç zarar kapsamında değerlendirilir. Bu zarar, sadece maddi kayıpları değil, aynı zamanda mesleki itibar ve kariyer açısından oluşabilecek olumsuz etkileri de kapsayabilir.
Üçüncü olarak, idari işlemin açıkça hukuka aykırı olduğunun gösterilmesi gerekir. Açık hukuka aykırılık, işlemin ciddi usulsüzlükler içerdiğinin veya temel hukuki ilkelere aykırı olarak tesis edildiğinin ortaya konmasıyla kanıtlanır. Örneğin, disiplin cezasının gerekçesiz olarak verilmesi, savunma hakkının ihlal edilmesi, yetki aşımı veya keyfi uygulamalar, bu kapsamda değerlendirilen hukuka aykırılıklar arasında yer alır.
Dördüncü şart olarak, mahkeme gerekli gördüğünde güvence veya teminat talep edebilir ve idarenin savunmasının alınmasını veya savunma süresinin tamamlanmasını bekleyebilir. Bu mekanizma, yürütmenin durdurulması kararının dengeli ve adil bir şekilde verilmesini sağlar. Teminat, mahkemenin vereceği kararın etkili olmasını güvence altına almak ve olası zararın telafisini sağlamak amacını taşır.
Bu şartların sağlanması halinde mahkeme, disiplin cezasının uygulanmasını dava süresince durdurabilir. Dava sonucunda cezanın iptal edilmesi hâlinde, işlemin hukuka aykırı olduğu kabul edilir ve ceza uygulanmayarak personelin hakları korunmuş olur. Böylece yürütmenin durdurulması kararı, hem idari denetimin işleyişine katkı sağlar hem de personelin mesleki ve mali haklarının haksız yere zarar görmesini önler.
BEKÇİ DİSİPLİN İŞLEMLERİ VE İPTAL DAVALARI SONUÇ
Çarşı ve mahalle bekçileri, 7068 sayılı Kanun’un disiplin hükümlerine tabi olup, işledikleri fiillerin ağırlığına göre uyarma, kınama, aylıktan kesme, kısa veya uzun süreli durdurma, meslekten çıkarma veya devlet memuriyetinden çıkarma gibi çeşitli disiplin cezaları ile karşılaşabilirler. Disiplin soruşturması sonucunda verilen ceza, yazılı olarak personele tebliğ edilir ve kesinleştikten sonra yürürlüğe girer. Kesinleşmiş bir cezaya karşı ise, 60 günlük süre içinde idare mahkemesinde iptal davası açma hakkı bulunmaktadır.
Davacı talepte bulunursa ve yürütmenin durdurulması için gerekli şartlar sağlanmışsa, cezanın uygulanması dava süresince askıya alınabilir. Bu tedbir, haksız veya hukuka aykırı bir disiplin cezası nedeniyle ortaya çıkabilecek telafisi güç veya imkânsız mağduriyetlerin önüne geçilmesini sağlar. Disiplin işlemlerinin yetki, şekil, sebep ve amaç unsurlarına uygunluğu mahkeme tarafından denetlenir; savunma hakkı gözetilir ve gerektiğinde teminat veya güvence talepleri değerlendirilir.
Sonuç olarak, mevzuat hükümleri ve idari yargı usulüne ilişkin düzenlemeler, bekçilerin disiplin işlemlerine karşı etkin bir hukuki koruma mekanizmasına sahip olmasını temin etmektedir. Bu çerçevede, bekçiler yalnızca disiplin kurallarına uymakla yükümlü değil, aynı zamanda hukuka aykırı uygulamalara karşı haklarını arayabilme imkânına da sahiptir. Bu sistem, hem personelin haklarının korunmasını hem de örgütsel disiplinin adil ve ölçülü biçimde uygulanmasını güvence altına almaktadır.