Askerlik muafiyeti ve muafiyet sebeplerine ait tüm bilgileri bu makalemizde inceleyebilirsiniz.
İçerikler
ToggleAskerlik muafiyeti, askerlik yükümlüsünün bedensel ve ruhsal sağlık hali nedeniyle yükümlülüğü yerine getiremeyecek olması nedeniyle askere alınmaması ve askerlikten sürekli olarak muaf tutulmasıdır. 7179 sayılı Askeralma Kanunu’nda bu duruma açıkça hukuki temel sağlar: “Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’ne göre bedeni kabiliyeti askerliğe elverişli olmayanlar askerlik hizmetinden muaf tutulurlar”. Bu hüküm uyarınca TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’nde düzenlenen kriterler esas alınmaktadır. İlgili Yönetmeliğin 2. maddesinde anılan 7179 sayılı Askeralma Kanunu başta olmak üzere TSK İç Hizmet Kanunu, Devlet Memurları Kanunu ve diğer personel kanunları dayanak olarak gösterilmiş olup, bunlara göre yükümlülerin sağlık muayene ve sınıflandırma işlemleri düzenlenmektedir. Bu yasal düzenlemeler çerçevesinde, ciddi sağlık sorunları olan yükümlüler askere alınmayarak muaf sayılırlar.
Askerlik muafiyeti ile tecilli askerlik veya bedelli askerlik farklı kavramlardır. Tecil, askerlik yapma yaşının ertelenmesidir; bedelli askerlik ise ücret karşılığı kısa süreli askerlik hizmetinin yapılmasıdır. Muafiyet ise askerlik hizmetinin hiçbir şekilde yapılmasına gerek kalmayan durumu ifade eder. Örneğin bedelli askerlik yapanlar askerlik hizmetini farklı bir şekilde yerine getirmiş sayılır, ancak askerlikten tamamen muaf sayılmazlar. Bu noktada, bedelli askerlik ile muafiyet karıştırılmamalıdır.
Askerlik Muafiyeti Sebepleri (Fiziksel/Ruhsal Sağlık Nedenleri): Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’nin ekinde yer alan Hastalıklar Listesi (EK-C), hastalık ve engellilik durumlarını şiddet ve tedavi gereksinimine göre A, B, C ve D dilimlerine ayırır. Buna göre B ve D dilimindeki ağır hastalıklar ve sakatlıklar “askerliğe elverişli değildir” hükmüne girer. Örneğin; ileri derecede omurga deformiteleri, çoklu eklem veya ekstremite kayıpları (örneğin ciddi skolyoz, her iki diz veya kalça ekleminde hareket kaybı, eklemler arası ciddi ankiloz) gibi ortopedik sorunlar; ileri kalp-damar ve solunum hastalıkları (örneğin hipertansif kalp hastalığı, ileri KOAH, ileri derecede kalp yetmezliği); ciddi nörolojik ya da metabolik bozukluklar (örneğin kontrolsüz diyabet, sekonder epilepsi, multipl skleroz); derin görme veya işitme kayıpları; iletilmeyen bulaşıcı hastalıklar (aktif tüberküloz gibi) ve ağır psikiyatrik hastalıklar (örneğin şizofreni, bipolar bozukluk, ileri derecede psikoz) B veya D diliminde sayılabilir. Bu durumdaki kişiler, yönetmelik ekindeki ilgili maddelere göre “askerliğe elverişli değildir” kararı alır. Özetle; bedensel veya zihinsel sağlıkta tespit edilen değişiklikler (örneğin büyük cerrahi gerektiren tümörler, organ yetmezlikleri, sabitleşmiş ağır skolyoz vb.) bu kapsamdadır. Hastalıklar Listesi incelendiğinde, B ve D dilimindeki tüm ağır hastalıkların muafiyet sebebi olduğu görülür.

Sağlık Muayenesi ve Kurul Raporları: Askerlik yükümlülerinin sağlık muayenesi, her askerlik celp döneminden önce (yoklama döneminde) yapılır. Yönetmeliğe göre muayeneler, öncelikle yükümlünün kayıtlı bulunduğu aile hekimi veya yoksa en yakın resmi sağlık kuruluşundaki tek hekim tarafından gerçekleştirilir.
Muayene sonuçlarında hastalık saptanan veya beyan edilen rahatsızlıklar bulunan yükümlüler, ilgili konuya bakan askerî sağlık kuruluşlarının yetkili sağlık kurullarına (TSK, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından yetkilendirilen hastane birlikleri) sevk edilir.
Bu kurullarda yapılan tetkik ve incelemeler sonucunda kişilere sınıflandırma yapılır. Hastanın durumu A dilimine (önemsiz veya tedavi edilebilir hafif hastalıklar) giriyorsa “Askerliğe Elverişlidir” kararı verilir; B veya D dilimine (ağır ve tedavi imkânsız veya ileri evrede hastalıklar) giriyorsa “Askerliğe Elverişli Değildir” raporu düzenlenir. Bu kurulları, söz konusu raporları düzenlemeye yetkili sağlık kuruluşlarının kurulları oluşturur.
Örnek: Kişide ön muayenede tespit edilen ileri derecede bel fıtığı veya ciddi kalça sakatlığı varsa, kurul bu rahatsızlığı B/D dilimine göre değerlendirip “askerliğe elverişli değildir” kararı verir. Verilen rapor Millî Savunma Bakanlığı Sağlık Daire Başkanlığı’na onayına gönderilir ve onaylanınca kesinleşir. Detaylar ve fazlasını askeri dava avukatı sayfamızdan bulabilirsiniz.
- Alt durum: Askerlik için silâh altına alınan erbaş/erlerden, sonradan ağır hastalık tespit edilirse, birliğin sağlık kurullarınca “askerliğe elverişsiz” raporu düzenlenir; bu asker geçici olarak terhis edilip MSB onayını takiben kesin muafiyet kararı verilir.
İşlem ve Başvuru Süreci: Yükümlülerin sağlık durumuna göre muafiyet işlemleri şu şekilde yürütülür:
- Yoklama muayenesi: Askerlik şubesince çağrılan yükümlüler ilk olarak aile hekimine/tek tabibe muayene edilmeye gider. Muayene sırasında tüm bilgileri kayıt altına alınır.
- Kurul muayenesi: İlk muayene sonucunda hastalığı ileri inceleme gerektiren veya doğrudan B/D dilimine giren yükümlüler, en yakın yetkili askeri sağlık kuruluşunun kuruluna sevk edilir. Kurul muayenesi sonucunda “askerliğe elverişsiz” kararı çıktığında askerlik şubesi bilgilendirilir.
- Sonuç ve işlemler: Kurul kararlarına göre yükümlü üç gruba ayrılır (A: elverişli; C: geçici rahatsızlığı var; B/D: elverişsiz). “Askerliğe elverişsiz” raporu düzenlenenler askere alınmazlar. Bu raporlar onaya sunulduktan sonra kesinleşir ve ilgili kayıt birimlerine bildirilir. Geçici rahatsızlığı bulunanlara ise sağlık raporuna bağlı olarak “ertesi yıla bırakma” veya “sevk geciktirmesi” kararı verilir (C dilimindeki hastalıklar için). Askerliğe elverişli raporu alanlar normal olarak sevk edilir.
- Terhis işlemi (askere alınmışsa): Zaten silâh altına alınan bir erbaş/er için sonradan elverişsiz raporu verilirse, birlik komutanlığı hemen geçici terhis işlemi yapar. MSB onayını müteakip bu kişiler de kesinlikle terhis edilir.
Sağlık Kurulu Raporları ve Usulüne Uygunluk: Sağlık kurulu raporları, yalnızca Yönetmelik’te belirlenmiş yetkili hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenebilir. Aksi takdirde rapor geçersiz sayılır. Ayrıca itiraz süreçlerinde de yetkili sağlık kuruluşları devreye girer. Yurtdışında yaşayan yükümlüler için alınan raporlar da MSB onayına tabi tutulur. Bütün bu raporlar bedelsiz olup yükümlülerden herhangi bir ücret talep edilmez. Askerlik muafiyet sebepleri başlıklarını aşağıda incelemeye devam ediyoruz.
İtiraz Süreçleri: Yönetmelikte sağlık raporlarına itiraz imkânları detaylandırılmıştır. İlk düzeyde aile hekimi/tek tabip raporuna itiraz edilirse, yükümlü ilgili yetkili askeri sağlık kuruluşuna sevk edilir ve kurul nezdinde yeniden muayene edilir. Kurul raporları için itirazlar ise kararın türüne göre yapılır: “Askerliğe Elverişlidir/Değildir”, “Ertesi Yıla Bırakma” veya “Sevk Geciktirmesi” kararlı raporlara itirazlar doğrudan askerlik şubesi aracılığıyla; “İstirahat” veya “Hava Değişimi” kararlı raporlara itirazlar ise ilgili sağlık kuruluşuna başvuru yoluyla yapılır. İlk kurul raporu ile kontrol muayenesi sonucu çelişirse, üçüncü bir kurul incelemesiyle nihai karar verilir. Genel olarak itirazların sonuçlandırılması MSB gözetiminde ve yurtiçinde belirlenmiş hastanelerde yapılır. Bu yollarla yapılan itirazlar sonucunda rapor kararı kesinleşir veya gerekirse düzeltilir.

Askerlikten Muaf Olma Şartları Nelerdir?
Askere alınmayı engelleyen çeşitli kanuni koşullar bulunmaktadır. Sağlık sorunları askerlikten muafiyetin en yaygın sebebidir. Genel olarak vücut fonksiyonlarını bozan ve hareket kabiliyetini kısıtlayan askerlik hizmetine ve eğitimlerine mani olacak düzeyde ciddi sağlık sorunları ya da bedensel engellilik ve ruhsal sağlık sorunları askerlik muafiyeti gerektirebilir. Göz hastalıkları, iç organ hastalıkları, sinir sistemi rahatsızlıkları gibi pek çok alan askerlik muafiyeti sebebi sayılabilir. Bu tür sağlık durumlarının varlığı doktor raporlarıyla ispatlanmalıdır. Örneğin göğüs kanseri, ileri derece görme bozuklukları, ilerleyen eklem rahatsızlıkları gibi durumlar askerlik yetenek kurallarının “Askerliğe Elverişlidir Değildir” statüsünde değerlendirilmesini gerektirebilir.
Bunların dışında aile ve nüfus yapısıyla ilgili özel durumlar da askerlik muafiyeti getirebilir. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki şehit ve gazi yakınlarının askerlik muafiyeti hakları vardır. Terörle mücadele sırasında hayatını kaybeden askerlerin çocukları ve kardeşleri, özel düzenleme gereği muafiyet hakkına sahiptir. Bu örneklerde ailevi statü ve nüfus durumu kanun gereği muafiyet nedeni sayılmıştır.
Özetle, askerlikten muafiyet koşulları şunlardır (örnekler):
- Ciddi sağlık sorunları veya maluliyet durumları: Göz, kalp, sinir, ruh sağlığı vb. alanlardaki kronik hastalıklar veya engellilik hali.
- Çifte vatandaşlık durumu: Türkiye ile başka bir ülkenin vatandaşlığına sahip olmak, durumun özel koşullarına göre askerlikten muafiyet doğurabilir.
- 3713 sayılı Kanun kapsamı: Terörle mücadele sonucu şehit olan askerlerin çocukları ve kardeşleri askerlikten muaf sayılır.
Yukarıdaki şartlar kanuni dayanaklarına göre askerlik şubesince değerlendirilir. Belgeler tamamlandığında ilgili makamca muafiyet kararı verilir. Bu süreçte sağlık kurulundan alınacak raporlar ve resmi başvuru belgeleri esastır.
Askerlik Göz Muafiyeti
Gözle ilgili sağlık sorunları askerlik muafiyeti sebepleri açısından özel kurallar içerir. Miyopi, hipermetropi veya astigmatizma dereceleri belli eşikleri aşıyorsa askerlikten muaf olunabilir. Buna göre aşağıdaki göz kriterleri askerlik muafiyetine yol açar:
- Tek veya iki gözde 7 derece veya daha fazla miyopi (uzağı görememe): Her iki gözü ölçülerken ayrı ayrı 7 dereceyi aşan miyopi var ise askerlikten muafsınız.
- Tek veya iki gözde 7 derece veya daha fazla astigmatizma: Bir veya her iki gözde 7 dereceyi aşan astigmatizma olması durumunda muafiyet vardır.
- İki göz arasında belirgin fark: Gözlerden birisinde göz bozukluğu toplamı (miyopi+hipermetrop+astigmatizasyonun yarısı eklenerek hesaplanan) diğerinden 7 derece fazla ise muafiyet söz konusudur.
- Toplam derece 14’ü geçerse: Her iki gözün derecelerinin toplamı 14 derece ve üzeri ise askerlikten muafiyet vardır (14 derece altı ise ilk etapta erteleme verilebilir).
- Görme keskinliği: Her iki gözün görme keskinlikleri 1.0’dan (tam görme) düşük ise de muafiyet çıkabilir.
Bu kriterlerin ötesinde, kornea nakli geçirmek, retina hastalıkları, glokom gibi görme kaybına yol açan ciddi göz durumları da muafiyet sebebidir. Örneğin, iki gözde de en az %50 görme alanı kaybı veya tek gözde lens kaybı durumları askerlikten muafiyet gerekçesidir. Göz muayenesinde saptanan dereceler, değerler direkt toplanarak genel “göz derecesi” bulunur. Göz muayenesi sonucu hesaplanan dereceler yukarıdaki sınırları aşarsa “askerliğe elverişlidir” raporu yerine muafiyet kararı verilir. Aksi halde yalnızca askerlik ertelemesi uygulanır. Kapsamlı bilgi ve aklınıza takılan sorular için askeri ceza avukatı. Askerlik muafiyet sebeplerini aşağıda başlık başlık inceliyoruz.
Bu şartlar Askeralma Yönetmeliği ve TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği ekindeki Hastalıklar Listesi’nde tanımlıdır. Örneğin yüksek derecede miyopi veya astigmatı olanlar ve görme keskinliği çok düşük olanlar bu düzenlemeler gereği askerlikten muaf sayılır.
Askerlik Aşırı Kilo Muafiyeti
Aşırı kilolu veya çok zayıf olmaya bağlı sağlık sorunları askerlik görevi yapmaya engel oluşturabilir. 7179 sayılı Askeralma Kanunu’nun 20. maddesi ile Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği bu durumu düzenler. İlk muayenede bu durum hemen muafiyet getirmez; geçici sağlık tedavi ve gözetim mekanizması işletilir. Kişinin kilo veya boy problemi gibi geçici bir sağlık sorunu varsa bu kişi önce bir yıllığına askere alınmaz. Ertesi yıl tekrar muayene edilir. Üç yıl üst üste yapılan muayene sonucunda kişi kilo sorunu yaşamaya devam ediyorsa, yani üç yıl boyunca hiçbir iyileşme kaydedilmemişse “askerliğe elverişli değildir” raporu ile muafiyet verilir. Bu belge alındıktan sonra kişi askerlikle ilişkisini tamamen keser (askerliğe tabi olmaz). Aşırı kilo durumu askerlik muafiyet sebepleri arasında yer alabilir.
Kilo muafiyeti için kullanılan pratik bir formül mevcuttur. Boy uzunluğu (metre cinsinden) dikkate alınarak bir kilo sınırı hesaplanır. Hesaplama şu aşamalardan geçer:
- Boy ölçüsü alınır. Örneğin 1,90 m.
- Boyun son iki rakamından 3 çıkarılır (örneğin 90’dan 3 çıkar → 87).
- Kalan sayıya 30 eklenir (örneğin 87 + 30 = 117 kg).
Bu hesaplamaya göre elde edilen kilo değeri, örneğin 1,90 m için 117 kg, “maksimum uygun ağırlık” olarak kabul edilir. Kişinin ağırlığı bu sınırın üzerinde ise askerlikten muafiyet ihtimali doğar. Pratikte, formüle göre bulunan kilonun 1 kg üstünde olanlar üç muayene sonunda muafiyet hakkı kazanır. Örnekte 1,90 m’lik kişi için 117 kg üzeri olanlar, belirtilen süreç sonunda “askerliğe elverişlidir” yerine muafiyet belgesi alabilir. Hesaplama her boy için farklıdır; örneğin 175 cm için alt sınır 122 kg’dır.
Sonuç olarak kilo muafiyetinde kalıcı bir sınırdan ziyade, belirli bir zaman diliminde vücut kitle indeksi veya formüllerle hesaplanan kilo esas alınır. Örneğin yüksek BKİ’si olan bir kişiye ilk yıl “Ertesi Yıla Bırakma” kararı verilir; aynı durum tekrarlarsa “Sevk Geciktirmesi”, üçüncü senede devam ederse “Askerliğe Elverişli Değildir” raporu düzenlenir. Aynı şekilde çok düşük kilolular da benzer şekilde değerlendirilir. Sonuçta üç yıl boyunca toparlanmayanlar askerlik muafiyet sebebi sayılır.

Düz Taban Askerlik Muafiyeti
Düz tabanlık da askerlikte değerlendirilen ortopedik bir durumdur. Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği Hastalıklar Listesi’nde düztabanlık açıkça yer alır. Ancak her düz taban vakası muafiyet gerektirmez. Derecesi, hareket kısıtlılığı ve ağrı şikayetleri göz önünde bulundurulur. Yaygın uygulamaya göre, “yükseklik açısı 10 dereceden az” olarak ölçülen ciddi düz tabanlıkta askerlikten muafiyet verilebilir. Yani topuğun yere basma açısı düşük olan vakalarda muafiyet kriterini sağlar. Bununla birlikte, açısı 10 derece üzerinde olsa bile kişi ağrı çekiyor veya yürümekte ciddi zorluk yaşıyorsa, bu şikayetler de muafiyet gerekçesi olabilir. Radyolojik görüntülemeler ve ortopedik muayene ile bu değerlendirilmeler yapılır. Düz taban askerlik muafiyeti sebepleri arasında yer alabilir.
Özetle, düztabanlıktan muafiyet için hem deformitenin derecesi hem de klinik bulgular önemlidir. Sadece hafif düz taban varlığı tek başına askere elverişsiz raporu getirmez. TSK sağlık yönetmeliği, kalkaneal açının belirlenen sınırın altına düşmesi veya eşlik eden ciddi hareket kısıtlılığı durumlarında muafiyet tanır. Bu durumda ortopedi uzmanı muayenesi, röntgen ölçümleri ve fizik muayene raporlarıyla askerlik şubesine başvurulur. Sağlık kurulunun onaylamasıyla “Askerliğe Elverişli Değildir” kararı çıkabilir.
Askerlik Çürük Raporu
Halk arasında “çürük raporu” olarak bilinen belge, resmî adıyla “Askerliğe Elverişli Değildir” raporudur. Bu rapor askerlik muafiyet sebepleri arsında sayılır. Bu rapor, yükümlünün sağlık durumu veya diğer engelleyici durumu nedeniyle askerlik hizmetini yerine getiremeyeceğini gösterir. Çürük raporu alındığı zaman kişi askerlikten muaf tutulur ve bir daha askerlikle ilişkilendirilmez. Rapora sağlık sorunları sebep olduğu için genellikle sağlık kurulunca verilir; ancak disiplin veya idari nedenlerle verilen bir rapor anlamına gelmez.
Çürük raporu almak için iki farklı dönem vardır: Yoklama esnasında veya askerliğe başladıktan sonra askeri birliğin hastaneye yaptığı sevk neticesinde bu rapor alınabilir. Yoklama sırasında kişi, sağlık durumu uygun değilse veya hastalık şüphesi varsa askerlik şubesine başvurarak yetkili bir hastaneye sevk alır. Yine, askerliğe başladıktan sonra yapılan muayene, tetkik ve tedavi sürecinde de “Askerliğe Elverişli Değildir” kararı çıkabilir. Süreç özetle şöyledir:
- Askerlik şubesine başvuru yapılır ve sağlık kuruluna sevk istenir.
- Yükümlü sevk edildiği (askerî hastane veya belirlenmiş sivil sağlık kurumu) yerde muayene ve tetkiklerden geçer.
- İlgili branş doktorlarının değerlendirmesi sonrası bir sağlık kurulu toplantısı yapılır.
- Kurul, muayene sonuçlarına dayanarak kişinin askerliğe elverişli olup olmadığını karara bağlar ve raporu düzenler.
- Rapor, askerlik şubesine gönderilip onaylanır.
Raporun sonucuna göre “Askerliğe Elverişli Değildir” kararını içeriyorsa yükümlü muafiyet kazanır. Bu süreç sağlık mevzuatına uygun olarak yürütülür. Askerlik sırasında çıkan çürük raporunda (örneğin hastalık veya kaza sonucu) da aynı usuller işletilir. Raporu düzenleyen sağlık kuruluna bağlı bir kurul başkanı veya yetkilendirilen sivil doktorlar onay verir. Alınan rapor onaylandıktan sonra kişinin askerlik kaydı iptal edilir ve kendisine muafiyet belgesi verilir. Muafiyet belgesi hakkında kapsamlı sorularınız için Konya avukat sayfamızdan bizlere ulaşabilirsiniz.
Eğitim ve Yurtdışı Sebepleriyle Askerlik Muafiyeti
Türkiye’de eğitim nedeniyle doğrudan askerlikten muafiyet uygulaması yoktur. Ancak öğrenim durumu askerliğin ertelenmesi (tecili) mekanizması içinde düzenlenmiştir. Nüfus kayıtlarında öğrenci olduğu görülen kişiler, belli yaş sınırlarına kadar askerliklerini terhis edebilir. Örneğin lise öğrencileri 22 yaşına kadar, lisans öğrencileri 28’e, yüksek lisans 32’ye ve doktora öğrencileri 35’e kadar askerliklerini erteleyebilirler. Bu ertelemeler için her yıl askerlik şubelerine öğrenci belgesi ile başvurulması gerekir. Neticede eğitim görenler askerlikten tamamen muaf olmaz; ilgili eğitimi sona erdirene veya yaş sınırına gelene kadar askerlikleri tecil edilir.
Yurtdışında bulunma veya çalışma sebebiyle de muafiyet doğrudan verilmez; bunun yerine “dövizle askerlik” gibi düzenlemeler devreye girer. Türkiye’de sürekli ikamet eden ve çalışan Türk vatandaşları, belirli koşulları sağladığında döviz karşılığı askerlikten sayılırlar.
Yurt dışında öğrenim gören Türk vatandaşları ise yukarıdaki öğrenci erteleme hakları çerçevesinde muaf değil, yalnızca askerliklerini erteleyebilirler.
Bedelli Askerlik ve Askerlik Muafiyeti
“Bedelli askerlik”, belirli bir bedeli ödeyerek kısa süreli temel eğitim alınıp askerlik hizmetinin sayılması sistemidir. Örneğin 2024 yılı için bedelli askerlik 28 gün süreli temel eğitimle gerçekleştirilir. Bedelli askerlik, askerlikten muafiyet şeklinde değildir; muafiyet türü olarak kabul edilmez. Bedelli askerlik hakkına sahip olanlar, ödeme yaparak ve eğitimi tamamlayarak askerlik hizmetini yerine getirmiş olurlar. Dolayısıyla bedelli uygulamasına başvuran yükümlüler askerlik görevini yapmamış sayılmaz; sadece statü değiştirmiş olurlar. Kanun maddeleri, bedelli askerlik yapanların yedek subay veya astsubay olma hakkını kaybedeceğini de belirtir. Özetle, bedelli askerlik muafiyet değil, “askerlik hizmeti yapmış sayılma” rejimidir.
7179 sayılı Kanun hükümleri ve Askeralma Yönetmeliği’ne göre başlıca şartlar şöyledir:
- Askerlik çağına girmiş olmakla birlikte fiilî askerlik hizmetine başlanmamış olması (yoklamaya tabi tutulmamış veya askere alınmamış olmak).
- Henüz yoklama muayenesi yapılmamışsa, yoklamaya esas sağlık muayenesini tamamlayıp “Askerliğe Elverişlidir” raporu alınmış olmak.
- Askeralma kuralarına göre bedelli askerlik hakkı kazanmış ve bu haktan vazgeçmemiş olmak.
- Yoklama kaçakları veya bakaya kalanlar için, bedelli müracaat tarihinden itibaren gerekli süre içinde ödemeyi yapmış ve cezai durumlarını kapatmış olmak.
Bedelli askerlik işlemleri için de ödeme koşulları vardır: Yükümlüler, Kanun’un 9. maddesinde belirlenen miktarı ilgili süre içinde peşin olarak öderler. Neticede bedelli askerlik muafiyet niteliğinde değil, farklı bir usul ile askerlik görevini tamamlamaktır.